KİRALIK VİNÇ VE KUM, KIRMA ELEME TESİSLERİNİN ARKEOJEOLOJİK VE EKONOMİK İLİŞKİSİ



Yeryüzü şekillerinin oluşmasından sonra, milyonlarca yıl önce ölen, deniz ya da kara su hayvanlarının çürümesi sonucu oluşan bu madde (Kum) M.Ö 9-8 yy’ da  megaron  yapıların ortaya çıkmasıyla yapıda çamurun yerine kullanılmaya başlamıştır.

Bu madde Yakındoğu uygarlıklarından beri arkeolojik buluntuların üzerinde çeşitli isimlerle de karşımıza çıkmaktadır.

Günümüz Türkçesindeki jeolojik tanımı : Kökenleri, üretim şekilleri ve tane büyüklüklerine bağlı olarak, ülkeler ve bölgeler arasında önemli standart ayrılıkları ve isimlendirme farklılıkları mevcuttur gibidir.

Kum ; silisli kütlelerin, kayaların, doğal etkenlerle parçalanarak ufalanmasından ya da kayaların parçalanmasıyla oluşan, genellikle kuvar esaslı granüler malzemedir.

Aynı zamanda Agrega olarak tanımlanan bu maddede aranan en önemli özellikler şunlardır:

• Sert, dayanıklı ve boşluksuz olmaları,

• Zayıf taneler (deniz kabuğu, odun, kömür vb....)içermemeleri, • Basınca ve aşınmaya karşı mukavemetli olmaları,

• Toz, toprak ve betona zarar verebilecek maddeler içermemeleri, • Yassı ve uzun taneler içermemeleri,

• Çimentoyla zararlı reaksiyona girmemeleridir.

Hiç kuşkusuz yukarıdaki tanımlamalar akıllara Dicle ve Fırat nehirlerini ve bunların kiralık vinçle olan etkileşimi getirecektir. Ama nasıl ?

Cevap : Dicle, ana kaynaklarını Doğu Anadolu Dağlarından ve dipten sızma yoluyla Elazığ yakınlarındaki Hazar gölünden alarak Irakta Fırat Nehriyle birleşip Basra körfezine dökülen nehirdir. Neolitik çağdan itibaren varlığını koruyan bu nehrin etrafında insanlar yaşam alanları oluşturmuş ve bu mirası günümüze kültür olarak getirmişlerdir. Nehirde çok miktarda bulunan agrega kırma ve eleme tesislerinin oluşmasında baş aktör rolünü üstlenmiş,19 yy. sanayi endüstrisinin gelişimiyle bu tesisler Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ana merkezli olarak Diyarbakır’da kurulmaya başlanmıştır.

Ele geçen malzeme eleme ve yıkama tesislerinden geçtikten sonra kamyonlar aracılığıyla kent ve köy merkezlerindeki mimari yapılarda kullanılmak üzere satışa sunulmuştur.

Özellikle 1990 yılından sonra modern tesisler , TBMM’de kabul edilen Kum, Kil ve Taş Ocakları kanunu çerçevesinde arkeologlarında denetimiyle açılmaya başlanmıştır.

Bu tesislerin kurulumunda talep edilen, kiralık vinçler, kırma ve eleme tesislerinin boyut ve ağırlıklarına göre firmamız tarafından günümüze kadar eksiksiz biçimde karşılanmıştır.

Diyarbakır vinç kiralama sektörünün incisi Özen Vinç  beden gücünün bittiği yerde mobil vinç ve kamyon üstü kırmalı vinçlerle hizmetinizde olmaktan gurur duyar.